Contact Admin Links Photos About Guest Book Home

Büyük Güç , üçleme film çalışmasının ilk bölümü; genç bir mühendisin projesini gerçekleştirmenin peşinde koşarken başından geçen olaylardan oluşuyor.

Büyük Güç bir motor tasarımını anlatıyor. Kahramanımız çok az enerji ile büyük bir güce ulaşan bu motor tasarımını gerçekleştirmek için kız arkadaşıyla beraber azimli bir çalışmaya, bir çok maceraya atılır. Filmde kullanılan tasarım örnekleri özgün ve daha evvel denenmemiş fikirlerden oluşmaktadır. Tasarımın gerçekleşme olasılıkları ile ilgili uzun bir araştırma dönemi yaşanmıştır. Çevreci güçlü bir motorun üretilmesi hayali belki de ilk kez bu kadar gerçekçi, yakın geleceğimizden kesitlerle ele alınacaktır.

Film, gelecekteki çevreci bir kenti zemin olarak kullanıyor. Doğa kent yaşamının bir parçası olduğu gibi coğrafyaya uyum sağlayan yeşil bir ortamdır şehir.

Okuldan mezun olurken tanıdığımız Hayder, kendi aile geçmişiyle ilgili bir ipucunu takip ederken, mühendislik bilgisi onu bir motor tasarımının içine sokar. Kız arkadaşı ile beraber kendilerini olayların içinde bulurlar. Proje aynı zamanda onların bir arada olmasını sağlayan bir neden olur. Geçmişteki olaylar nedeniyle bazı gruplar Hayder'in ailesini izlemektedir. Filmdeki takip sahneleri öykünün gerilimini arttırır.

Bu film, geleceğimizi olumlu inanç ve hayallerimizin yönlendirebileceğini vurgulayan, gerçekçi teknik yaklaşımı ve çeşitli macera sahnelerinin örgüsüyle heyecanlı her yaşın zevkle izleyeceği bir film olacaktır.

 

SENARYODAN KESİTLER

===================================================================

(Hayder, kitaplarını toplar, sınıftan dışarı çıkar.Merdivenlerden aşağı inerken sınıf arkadaşı Sevben yanına yaklaşır.)

-Hayder? Sen ne demek istedin "fiziksel olarak kullanabilir mi derken." Bu benim de çok düşündüğüm bir konu.

-Şey aslında şöyle, bu eğer doğruysa tanelerin parçacık etkilerini verimli kullanırken dalga etkilerini hemen hiç kullanamıyoruz yada nasıl kullandığımızı bilmiyoruz. Aslında dalga etkisinin kullanılması konusu bir safsata konusu haline gelmiş. Bu etkiyi telepatik gücü olanlar, astrolojistler ve mistikler biliyormuş gibi bir hal var. Ben dalga gücünün daha bilimsel olarak tanımlanabileceğine ve kullanılabileceğine inanıyorum.

-Bu çok ilginç. Bu konuyu senle daha fazla tartışmak isterim.

-Şey istersen, Cumartesi buluşalım, konuşur bir şeyler yaparız.

-Çok sevinirim, bay bay

-Tamam ben telefon ederim.

Dış Okul Önü Gün

 

Köşeyi dönen Hayder, zıplayarak sevincini, başarısını belli eder. Kuantum kuantum diye bir şarkı uydurarak yürür.

Köşenin diğer tarafında ise Sevben benzer duygular içindedir."İşte sonunda onunla buluşmayı başardım. " Duygusuyla elindekileri havaya kaldırıp indirir.

İç Hayder'in Evi Gün

 

Evin kapısından giren Hayder seslenir.

-Anneee

HAYSELİ (GD. Uzatarak)

-Yukarıdayımm

-Anne, tahmin et ne oldu?

-Nooldu?

-Yarın Sevben'le buluşuyoruz.

HAYSELİ (GD.)

-Waaaaoow gerçekten? Çok sevindim. Nasıl oldu?

HAYDER kendini kanapeye sırtüstü atarak, sürdürür.

-Bu kuantum'u seviyorum anacım. Bana kuantum konusunda konuşmak istediğini söyledi. Ben de ona biraz fikirlerimden bahsettim. Yarın görüşücez.

HAYSELİ (GD.)

-Tebrik ederim hadi bakalım.

İç Hayder'in Odası Gün

Odasında üstünü değiştiren Hayder, üstündeki kazağı çıkarır, bir şarkı mırıldanarak kirli sepetine doğru fırlatır kazağı. Kazak sepete düşünce yeterli ağırlığa ulaşan sepetin alt kısmındaki yay açılır. Sepetteki kirli eşyalar şeffaf bir borudan geçerek, bir alt kattaki kirli sepetine düşerler.

İç Hayder'in Evi Gün

Spor bir sweetshirt'i tersten giyen Hayder, evin arka bahçesindeki çalışma odasına giderken, mutfakta tezgah üzerinde gördüğü pohaçalardan bir kaç tane alır.

Dış Hayder'in Evinin Arka Bahçesi Gün

Atıştırarak arka bahçede yürürken, çimlerin üzerindeki topa bir tekme savurur. Havalanan top, Hayder'in atölye kulübesinin üstündeki rüzgar enerjisi sağlamak için yaptığı büyük rüzgar gülüne çarpar. Rüzgar gülü çarpmanın şiddetiyle yavaş yavaş devrilmeye başlarken başına gelecekleri anlayan Hayder koşarak olacakları engellemeye çalışır. Devrilen Rüzgar gülü içeride boruyla bağlı olduğu mekanızmayı yukarı doğru kaldırır. Rüzgar gülü çatıdan aşağı doğru gelirken mekanizma bağlantılarıyla beraber odanın tavanına doğru yükselir. Hayder bu sefer rüzgar gülünü durdurmak için tekrar dışarı fırlar. İçeriden zarar gören boruların birinden fışkıran su sesini duyarak tekrar içeri girer. Hayder, suyun vanasını kapattığı sırada rüzgar gülü bağlantısından kurtularak gürültüyle kapının önüne düşer. Şaşkınlık içindeki Hayder dışarı doğru hamle yapar. Ancak tavana yükselmiş olan mekanizmanın Rüzgar gülünün düşmesiyle tekrar yere doğru hareketlendiğini farkeder. Düşüşü yavaşlatmak için masayı mekanızmanın altına iter. O sırada çatıya bağlayan boru çatıdan kurtulur ve mekanizma masayı da kırarak yere düşer. Tümüyle başarısız olan Hayder, harabeye dönen atölyenin kapısında bitkin biçimde yere çöker. Son bir boru parçası çatıdan yuvarlanarak rüzgar gülünün madeni gövdesinin üzerine düşerek Hayder'in yanına yuvarlanarak gelir ve son noktayı koyar. Aylardır yürüttüğü enerji üretme projesinin bu şekilde son bulması Hayder'i bitirmiştir. Eline aldığı boru parçasını kapının demirine vurarak umutsuzluğunu dağıtmaya çalışır. Boru parçası kapının demirine vurdukça çınlar, Hayder bu hareketi tekrarladıkça ses dikkatini çeker. Daha net bir vuruşla daha net bir çınlama elde eder. Avucunun içindeki boru parçası hem çınlamakta hem de titreşmektedir. Hayder'in ilgisini çeker, üzerinde garip işaretler olan metal, normal bir boru değildir.

===================================================================

-Yani sanırım uzaydan geldim. Başka bir dünyadan belki.

-Hımm, bu düşüncenin bulduğun metalle bir ilgisi var mı?

Müzik yükselir, kamera yükselir, Hayder ve Sevben'i sahilde yukarıdan görürüz. Hayder heyecanla başından geçenleri anlatır. Sevben Hayder'e sarılır. Onun ağzını açar dişlerine bakar. Hayder'in insana benzeyip benzemediğini kontrol etmektedir. Gömleğinin altına, pantolonuna el atar,Sevben Hayder'in her tarafını kontrol etmeye kararlıdır. Şakalaşırlar Hayder kaçar, Sevben kovalar..

Yakın plan, Hayder ve Sevben yanyana çimlere uzanmaktadır. İkisi de gökyüzüne bakmaktadır. Onları profilden görürüz.

-Evet sanırım insana benziyorum. Belki de dünyanın başka bir yerinden gönderildim. Ama o garip madeni, motoru, insan yapısı olmayan benim dışımdaki her şeyi, nasıl açıklayabiliriz.

- O araca nasıl bindirildiğini anlamak çok zor ve tam olarak test edememiş olsam da, insanoğluna benziyorsun.

Gülüşürler

-Bu test fırsatını sana vereceğim.

-Senden nasıl bir bebek yaparım acaba? Ya altı kollu bir şey olursa.

-Bunu denemeden bilemeyiz.

 

Tersten giymek, ters durumdaki kazağı önce kafa sokarak tersten düze döndürerek giymek.